Vücudumuzun Antioksidan Mekanizması Nasıl Çalışır

Vücudumuzda çeşitli fonksiyonlar sonucu serbest radikal dediğimiz, vücudumuz için zararlı moleküller oluşur( bunlar bir nevi kansere dönüşebilme potansiyeli olan yapıları meydana getirir). Bunlar çeşitli antioksidan mekanizmaları sayesinde zararsız hale dönüştürülür. Bu bir denge halindedir. Bu denge serbest radikal yönüne kayar ve bu serbest radikaller aşırı artarsa vücutta oksidatif stres oluşur.

İyi adamlar olan bu antioksidanlar, kötü adam olan serbest radikalleri temizler bir güzel siler süpürür. Antioksidanlar vücudumuzda üretilen ve dışarıdan aldıklarımız olarak 2'ye ayılır. Bir kaç örnek de vermek istersek;


Vücudumuzda üretilen ve en çok tanıdığımız bir isim : Melatonin

Bu uyku hormonu olarak da bilinir. Karanlıkta sentezlenir, uykumuzun gelmesini sağlar. Fakat günümüzde yaşam koşulları, mavi ışıklar bu hormonun üretiminde değişmelere sebep olmaktadır. (Aslında insan biyoritmine göre 5'den sonra güneşin batması ile birlikte melatonin ufak ufak salgılanmaya başlar kaynak Dr.Ayşegül Çoruhlu ). Bu melatonin hormonu kötü adamlar olan serbest radikallerle savaşır onları temizler. DNA'mızı bu kötü adamlardan korur. Yani uyumak kanseri önler bir nevi.

Dışardan aldıklarımıza örnekler:
Vitamin E (alfa-tokoferol), Vitamin A (beta-karoten), Vitamin C(askorbik asit), Vitamin B9(folik asit).

Ek bilgi: Kollajen sentezi için C vit gereklidir. Kollajen cildimizin esnek elastik sağlıklı olması, kemik ve kıkırdaklarımızın sağlıklı olması için gereklidir. Yaş ilerledikçe kollajen sentezi azalır.

Sonuç olarak eğer bu antioksidan mekanizmalar olmasaydı kısırlık, kalp hastalıkları, kanser çok daha fazla artardı. Peki neler yersek antioksidanımız bol olur?

Antioksidanı en yüksek baharatlardan biri sumaktır, salatalarınızdan eksik etmeyin.

Nar, brokoli, avokado, yaban mersini, enginar, yeşil çay ve kahvede bol miktarda antioksidan bulunmaktadır.


Yorumlar

Popüler Yayınlar